English    Türkçe    فارسی   

2
2140-2149

  • Kiminle ahdettiğini bilen tenini iplik haline kor, o ahdin etrafında dolanır, o ahdi örer durur. 2140
  • Mustafa Aleyhisselâm’ın bir hasta sahabenin hatırını sormaya gitmesi, hasta halini, hatırını sormasının faydası
  • Sahabeden biri hastalandı, o hastalık yüzünden zayıfladı, iplik gibi inceldi.
  • Mustafa halini, hatırını sormaya geldi. Çünkü Peygamber’in huyu tamamıyla lütuf ve keremden ibaretti.
  • Hastanın halini, hatırını sormaya gitmekte fayda vardır. Faydası da gene sanadır.
  • Birinci faydası şudur; O hasta adam, bir kutup, bir ulu şah olabilir.
  • Mademki inatçı adam, gönlünün iki gözü de yok, odunu ödağacından ayırt edemezsin. 2145
  • Âlemde hazineler var. Beyhude üzülme, yorulma. Yalnız hiçbir viraneyi de definesiz bilme.
  • Her dervişe ne olur, ne olmaz diye mülâzemette bulunadır, bir nişane buldun mu da artık onun etrafında adamakıllı dön, dolaş!
  • Mademki sende o can gözü yok, her vücutta define var san!
  • Kutup olmasa bile belki bir yol dostudur, padişah değilse bile bir atlı askerdir.