English    Türkçe    فارسی   

2
2170-2179

  • Tek başıma bu üç kişinin hakkından gelemem, Önce onları birbirinden ayırmak lâzım. 2170
  • Her birisini, öbüründen ayırayım. Ondan sonra birer, birer saçlarını, sakallarını yolarım” dedi.
  • Hile edip arkadaşlarıyla arasını açmak üzere önce sofiyi yola vurdu.
  • Sofi gidince öbür iki arkadaşıyla yalnız kaldı.
  • Sofiye “Eve git, bu arkadaşlar için bir kilim getir” dedi. Fakîhe “Sen fakîhsin, bu da ünlü bir şerif.
  • Biz, senin fetvanla ekmek yemekte, senin bilgi kanadında uçmaktayız. 2175
  • Bu da bizim şehzademiz, sultanımız. Seyit ve Mustafa’nın soyundan, sopundan.
  • Bu pisboğaz, bu hasis sofi kim oluyor ki sizin gibi padişahlarla düşüp kalkıyor.
  • Gelince onu savın gitsin. Siz de tam bir hafta benim bahçemde, çayır çimenliğimde kalın.
  • Hatta bağ da nedir ki? Canim bile sizin. Siz benim sağ gözüm mesabesindesiniz” dedi.