- Ağrı, sızı ve hastalık hazinedir. Rahmetler ondadır. Deri yırtıldı mı iç tazelenir.
- رنج گنج آمد که رحمتها در اوست ** مغز تازه شد چو بخراشید پوست
- Kardeş, karanlık yere, soğuğa, gama, kırıklığa ve hastalığa sabretmek,
- ای برادر موضع تاریک و سرد ** صبر کردن بر غم و سستی و درد
- Âbıhayat kaynağı ve sarhoşluk kadehidir. Çünkü yücelikler, hep aşağılıktadır.
- چشمهی حیوان و جام مستی است ** کان بلندیها همه در پستی است
- Baharlar güz mevsiminde gizlidir, güz mevsimi de baharda. Kaçma ondan!
- آن بهاران مضمر است اندر خزان ** در بهار است آن خزان مگریز از آن
- Gama yoldaş o, vahşetle ünsiyet kesbet. Ölümünden uzun bir ömür isteyip dur! 2265
- همره غم باش و با وحشت بساز ** میطلب در مرگ خود عمر دراز
- Nefsinin “Bu kötü” dediğine kulak asma. Çünkü onun işi hep zıddınadır.
- آن چه گوید نفس تو کاینجا بد است ** مشنوش چون کار او ضد آمده ست
- Onun dediğinin zıddını yap. Âlemde peygamberlerin de vasiyetleri böyledir.
- تو خلافش کن که از پیغمبران ** این چنین آمد وصیت در جهان
- Sonun da az pişman olasın diye yapacağın işlerde müşaverede bulunmak aciptir.
- مشورت در کارها واجب شود ** تا پشیمانی در آخر کم بود
- Ümmet “Kiminle meşveret edelim?” dediler de, peygamberler “ Mukteda olan akılla” diye cevap verdiler.
- گفت امت مشورت با کی کنیم ** انبیا گفتند با عقل امیم
- Hatta soran adam “İyi ama ya hiçbir tedbiri, isabetli aklı olmayan bir çocuk yahut kadın gelirse, onunla da meşverette bulunalım mı?” deyince, 2270
- گفت گر کودک در آید یا زنی ** کاو ندارد عقل و رای روشنی