- Onun dediğinin zıddını yap. Âlemde peygamberlerin de vasiyetleri böyledir.
- تو خلافش کن که از پیغمبران ** این چنین آمد وصیت در جهان
- Sonun da az pişman olasın diye yapacağın işlerde müşaverede bulunmak aciptir.
- مشورت در کارها واجب شود ** تا پشیمانی در آخر کم بود
- Ümmet “Kiminle meşveret edelim?” dediler de, peygamberler “ Mukteda olan akılla” diye cevap verdiler.
- گفت امت مشورت با کی کنیم ** انبیا گفتند با عقل امیم
- Hatta soran adam “İyi ama ya hiçbir tedbiri, isabetli aklı olmayan bir çocuk yahut kadın gelirse, onunla da meşverette bulunalım mı?” deyince, 2270
- گفت گر کودک در آید یا زنی ** کاو ندارد عقل و رای روشنی
- Peygamber, “ Onunla da meşverette bulun, fakat ne derse onun zıddını yap, ona aykırı yola git” dedi.
- گفت با او مشورت کن و انچه گفت ** تو خلاف آن کن و در راه افت
- Nefsini kadın bil, hatta kadından da beter. Çünkü kadın cüzüdür, nefsinse şerrin küllü!
- نفس خود را زن شناس از زن بتر ** ز انکه زن جزوی است نفست کل شر
- Nefsinle meşveret edersen o aşağılığın dediğine uyma, aksini yap;
- مشورت با نفس خود گر میکنی ** هر چه گوید کن خلاف آن دنی
- Hatta sana namaz kıl, oruç tut diye emretse bile, nefis hilecidir, o emriyle bile sana bir hile kuracaktır.
- گر نماز و روزه میفرمایدت ** نفس مکار است مکری زایدت
- Yapacağın işte nefsinle meşveret etmek ve ne derse aksini yapmak kemaldir. 2275
- مشورت با نفس خویش اندر فعال ** هر چه گوید عکس آن باشد کمال
- Onunla başa çıkamaz, onun inadına karşı koyamazsın. Yürü, bir dost kazan, onunla uzlaş!
- بر نیایی با وی و استیز او ** رو بر یاری بگیر آمیز او