- Bilgili köpek yaban eşeği avlar, bilgisiz köpekse köre kasteder.
- آن سگ عالم شکار گور کرد ** وین سگ بیمایه قصد کور کرد
- Köpek bile, ilim öğrenince azgınlıktan kurtulur, ormanlarda helâl hayvanlar avlar.
- علم چون آموخت سگ رست از ضلال ** میکند در بیشهها صید حلال
- Köpek bile âlim olunca savaşta çevikleşir. Köpek bile ârif olunca Eshâb-ı Kehif’ten olur.
- سگ چو عالم گشت شد چالاک زحف ** سگ چو عارف گشت شد ز اصحاب کهف
- Köpek bile avcıları kimdir, anlar, tanır. Yarabbi, her şeyi tanıtan o nur nedir ki? 2365
- سگ شناسا شد که میر صید کیست ** ای خدا آن نور اشناسنده چیست
- Körün tanıyamaması, gözü olmadığından değildir; bu, onun bilgisizlikten sarhoş olması yüzündendir.
- کور نشناسد نه از بیچشمی است ** بلکه این ز آن است کز جهل است مست
- Kör, bu yeryüzünden de daha gözsüz değil ya! Hâlbuki bu yer bile Tanrı inayetiyle düşmanı tanıdı!
- نیست خود بیچشم تر کور از زمین ** این زمین از فضل حق شد خصم بین
- Musa’nın nurunu gördü, ona iltifat etti, Karun’u ise tanıdı yere geçirdi.
- نور موسی دید و موسی را نواخت ** خسف قارون کرد و قارون را شناخت
- Benlikte bulunan her kişiyi helâk etti, Tanrının “ Ya ard ublai” emrini anladı.
- رجف کرد اندر هلاک هر دعی ** فهم کرد از حق که یا أرض ابلعی
- Toprak su, yer ve kıvılcımlı ateş, bizimle her şeyden habersiz fakat Tanrı ile her şeyden haberdardırlar. 2370
- خاک و آب و باد و نار با شرر ** بیخبر با ما و با حق با خبر
- Bizim ise onun aksine Hak’tan gayrı her şeyden haberimiz var da Hak’tan haberimiz yoktur. Tehditçilerden bihaberiz!
- ما بعکس آن ز غیر حق خبیر ** بیخبر از حق و از چندین نذیر