English    Türkçe    فارسی   

2
2397-2406

  • Sarhoş dedi ki: “Be Muhtesip, beni bırak da yürü işine. Çıplak adamdan rehin alabilir misin sen?
  • Eğer benim yürümeye kuvvetim olsaydı burada yatar mıydım. Evime giderdim.
  • Eğer benim de aklım olsaydı, imkânını bulsaydım şeyhler gibi dükkân başında bulunurdum.”
  • Adam’ın halini anlamak için o ulu zatı ikinci defa olarak konuşturması
  • O, büyük adamın ahvalini öğrenmek isteyen adam “ Ey sopayı at edinip binen atlı, bir an için olsun atını bu tarafa sür dedi. 2400
  • Adam, “Çabuk söyle, atım çok serkeştir, pek huyludur.
  • Çabuk ol ki seni tepmesin. Ne soracaksan açıkça sor bakalım” diyerek sopasını o tarafa sürdü.
  • Adam gönlündeki sırrı söylemeye imkân bulamadı. Ondan vazgeçip veliyi alaya aldı.
  • Dedi ki: “Bu sokakta oturan kadınlardan birini almak istiyorum. Benim gibi bir adama acaba hangisi lâyık?”
  • Veli, “Dünyada üç türlü kadın vardır. İkisi zahmet ve mihnetten ibarettir, biri daimi bir hazinedir. 2405
  • Onu alırsan tamamıyla senin olur. İkincisinin yarısı senin olur, yarısı senden ayrı kalır.