English    Türkçe    فارسی   

2
241-250

  • Gündüz olunca, hizmetçi gelip hemen semerini düzeltti, sırtına vurdu.
  • Eşekçiler gibi birkaç sopa indirdi. O köpek hizmetçiden ne umulursa eşeğe onu yaptı.
  • Eşek dayağın, şiddetinden sıçradı, kalktı. Dili yok ki halini söylesin!
  • Kervan halkının Sofinin eşeğini hasta sanmaları
  • Sofi, merkebe binip yola düzülünce merkep, her an yüzüstü düşmeye başladı.
  • Halk, merkep düştükçe onu kaldırmaya koyuldu. Herkes onu hasta sanıyordu. 245
  • Birisi kulağını burmakta, öbürü yara var mı diye damağını yoklamakta,
  • Diğeri nalında taş aramakta, bir diğeri de gözünü puslu görmekteydi.
  • Sofiye “ Ey Şeyh, bu ne hal? Dün, şükür olsun, bu eşek kuvvetlidir demiyor muydun?” dediler.
  • Sofi, geceleyin “Lâhavle” yiyen eşek, ancak böyle gider.
  • Merkebin azığı geceleyin “Lâhavle” olur, Geceleyin tespih çeker durursa gündüzün de secde eder, dedi. 250