English    Türkçe    فارسی   

2
2437-2446

  • Münakaşa ve mübahase zamanı o ilim, büyük görünür ama alıcısı olmayınca ölür gider.
  • Hâlbuki benim müşterim Tanrı’dır. Beni o yüceltir, o satın alır.
  • Benim kanımın diyeti ululuk sahibi Tanrı’nın cemalidir. Ben kendi kan diyetimi yemekteyim, bu bana helâl bir kazançtır.
  • Bu müflis alıcıları bırak. Bir avuç toprak, ne satın alabilir ki? 2440
  • Toprak yeme, toprak alma, toprağı arama. Çünkü toprak yiyenin yüzü daima sapsarıdır.
  • Gönül ye de daima genç kal. Benzin, tecelliden erguvana dönsün!”
  • Yarabbi, bu ihsan bizim işimiz değil. Senin lûtfun, gizli lûtfe yol göstericidir.
  • Ey düşkünlerin ellerini tutan, elimizi tut. Bizi al, perdeyi kaldır, perdemizi yırtma.
  • Bizi bu murdar nefisten kurtar. Çünkü bıçağı kemiğimize kadar dayandı. 2445
  • Ey tacı, tahtı olmayan padişah, bizim gibi biçarelerden bu kuvvetli bağı kim çözebilir?