- Toprak yeme, toprak alma, toprağı arama. Çünkü toprak yiyenin yüzü daima sapsarıdır.
- گل مخور گل را مخر گل را مجو ** ز انکه گل خوار است دایم زرد رو
- Gönül ye de daima genç kal. Benzin, tecelliden erguvana dönsün!”
- دل بخور تا دایما باشی جوان ** از تجلی چهرهات چون ارغوان
- Yarabbi, bu ihsan bizim işimiz değil. Senin lûtfun, gizli lûtfe yol göstericidir.
- یا رب این بخشش نه حد کار ماست ** لطف تو لطف خفی را خود سزاست
- Ey düşkünlerin ellerini tutan, elimizi tut. Bizi al, perdeyi kaldır, perdemizi yırtma.
- دست گیر از دست ما ما را بخر ** پرده را بردار و پردهی ما مدر
- Bizi bu murdar nefisten kurtar. Çünkü bıçağı kemiğimize kadar dayandı. 2445
- باز خر ما را از این نفس پلید ** کاردش تا استخوان ما رسید
- Ey tacı, tahtı olmayan padişah, bizim gibi biçarelerden bu kuvvetli bağı kim çözebilir?
- از چو ما بیچارگان این بند سخت ** کی گشاید ای شه بیتاج و تخت
- Ey muhabbet ihsan eden muhabbetli Tanrı, böyle sağlam bir kilidi, senin fazlından başka kim açabilir?
- این چنین قفل گران را ای ودود ** کی تواند جز که فضل تو گشود
- Biz kendimizden vazgeçer, yüzümüzü sana tutarız. Çünkü sen, bize bizden yakınsın.
- ما ز خود سوی که گردانیم سر ** چون تویی از ما به ما نزدیکتر
- Bu dua da senin öğretmenledir, senin ihsanındandır. Yoksa külhanda nasıl olur da gül bahçesi yetişir?
- این دعا هم بخشش و تعلیم تست ** گر نه در گلخن گلستان از چه رست
- Kan ve bağırsak arasında kalmış olan anlayış ve akıl senin ikramından başka bir şey nakletmez ki, 2450
- در میان خون و روده فهم و عقل ** جز ز اکرام تو نتوان کرد نقل