English    Türkçe    فارسی   

2
250-259

  • Merkebin azığı geceleyin “Lâhavle” olur, Geceleyin tespih çeker durursa gündüzün de secde eder, dedi. 250
  • چون که قوت خر به شب لاحول بود ** شب مسبح بود و روز اندر سجود
  • İnsanların çoğu insan yiyicidir. Onların selam vermelerine pek emin olma!
  • آدمی خوارند اغلب مردمان ** از سلام علیک‏شان کم جو امان‏
  • Hepsinin de gönlü Şeytan evidir. İnsan şeytanının lâfına pek kulak asma!
  • خانه‏ی دیو است دلهای همه ** کم پذیر از دیو مردم دمدمه‏
  • Şeytan’ın ağzından çıkan “Lâhavle”ye kanan kişi, savaşta o eşek gibi tepesi üstüne düşer.
  • از دم دیو آن که او لاحول خورد ** هم چو آن خر در سر آید در نبرد
  • Dünyada Şeytan’ın şeytanlığına uyan; dost yüzlü düşmanın hürmetine, hilesine kanarsa,
  • هر که در دنیا خورد تلبیس دیو ** و ز عدوی دوست رو تعظیم و ریو
  • O eşek gibi arıklıktan ve sersemlikten İslâm yolunda, Sırat köprüsünün üstünde tepe taklak gelir. 255
  • در ره اسلام و بر پول صراط ** در سر آید همچو آن خر از خباط
  • Kötü dostun işvelerine kulak verme; yeryüzünde tuzak gör, emniyetle yürüme.
  • عشوه‏های یار بد منیوش هین ** دام بین ایمن مرو تو بر زمین‏
  • Yüz binlerce “ Lâhavle” okuyan Şeytan’a bak; ey Âdem, iblisi gör, bak nasıl yılanda gizlenmiş!
  • صد هزار ابلیس لاحول آر بین ** آدما ابلیس را در مار بین‏
  • Dostun postunu yüzmek için kasap gibi sana “Ey can, ey sevgili” diye hitap eder.
  • دم دهد گوید ترا ای جان و دوست ** تا چو قصابی کشد از دوست پوست‏
  • Bu suretle postunu yüzmek ister. Düşmanların afyonunu tadan kişinin vay haline!
  • دم دهد تا پوستت بیرون کشد ** وای او کز دشمنان آفیون چشد