English    Türkçe    فارسی   

2
2522-2531

  • Bu “Ene” sözünü vakitsiz söylemek; lânete düşmektir, “Ene” yi vaktinde söylemek rahmettir.
  • Mansur’un “Ene” deyişi, şüphe yok ki rahmetten ibarettir; fakat Firavunun “ Ene” deyişine bir bak, lânetin ta kendisi!
  • Hulasa vakitsiz öten her horozun ibret için başını kesmek gerekir.
  • Baş kesmek nedir? Dünyada nefsi öldürmek, nefsin dileklerini terk etmek. 2525
  • Bu da öldürülmekten kurtulsun diye akrebin iğnesini çıkarmak gibidir.
  • Taşla tepelenme belâsından kurtulsun diye yılanın zehirli dişini sökersin ya!
  • Nefsi, pirin gölgesinden başka hiçbir şey öldürmez. O nefis öldürenin eteğine sımsıkı sarıl.
  • Eteğini sıkıca tuttun mu, bu, Tanrı tevfikidir. Sende beliren her kuvvet, onun seni çekişinden, dileyişinden meydana gelir.
  • “Ma remeye iz remeyte” iyi bil. Canın nesi varsa canlar canındandır. 2530
  • Elini tutan, yükünü yüklenen odur. Her an, her nefes, o anı, o nefesi ondan um!