- Çocuklar, dükkâncılık oynarlar ya fakat zaman geçirmeden başka, ellerine bir şey girmez.
- کودکان سازند در بازی دکان ** سود نبود جز که تعبیر زبان
- Gece gelip çatar, çocuk evine aç döner, Öbür çocuklar giderler, tek başına kalakalır.
- شب شود در خانه آید گرسنه ** کودکان رفته بمانده یک تنه
- Bu âlem oyun yeridir, ölüm de gece. Geri döner gidersin, fakat kese bomboş, sen de yorgun argın! 2600
- این جهان بازیگه است و مرگ شب ** باز گردی کیسه خالی پر تعب
- Be serkeş herif, din kazancı; aşktır, gönül cezbesidir, Hak nuruna kabiliyettir.
- کسب دین عشق است و جذب اندرون ** قابلیت نور حق دان ای حرون
- Bu aşağılık nefis, senden fâni kazanç ister. Fakat niceye bir aşağılık şeyleri kazanıp duracaksın, bırak artık, yeter.
- کسب فانی خواهدت این نفس خس ** چند کسب خس کنی بگذار بس
- Aşağılık nefis eğer senden yüce bir kazanç dilese bile bu dilekte hile ve düzen vardır.
- نفس خس گر جویدت کسب شریف ** حیله و مکری بود آن را ردیف
- İblis’in Muaviye’yi “Kalk, namaz vakti geldi” diye uyandırması
- بیدار کردن ابلیس معاویه را که خیز وقت نماز است
- Rivayet ederler: O Muaviye köşkünde bir bucakta uyumuştu.
- در خبر آمد که آن معاویه ** خفته بد در قصر در یک زاویه
- Köşkün kapısı içerden kilitliydi, çünkü Muaviye halkın gelip gitmesinden yorulmuştu. 2605
- قصر را از اندرون در بسته بود ** کز زیارتهای مردم خسته بود
- Ansızın birisi onu uyandırdı. Muaviye gözünü açınca adam gözden sır oldu.
- ناگهان مردی و را بیدار کرد ** چشم چون بگشاد پنهان گشت مرد
- Kendi kendisine, “Köşke kimse giremez. Bu küstahlıkta, bu cürette bulunan kim acaba?” dedi.
- گفت اندر قصر کس را ره نبود ** کیست کاین گستاخی و جرات نمود