- Vücuda sütle giren huyu, çıkarmaya kimin iktidarı vardır?
- خوی کان با شیر رفت اندر وجود ** کی توان آن را ز مردم واگشود
- Kerem denizi bir itapta, bulunsa bile, kerem kapılarını kapalı bırakır mı? 2630
- گر عتابی کرد دریای کرم ** بسته کی گردند درهای کرم
- Onun, asıl peşin ihsan ettiği para, lütuf ve vergisidir. Kahırsa, o paranın üstüne konmuş arızi bir tozdan ibarettir.
- اصل نقدش داد و لطف و بخشش است ** قهر بر وی چون غباری از غش است
- Âlemi lütfetmek için yarattı. Zerrelere, onun güneşi riayetlerde bulundu.
- از برای لطف عالم را بساخت ** ذرهها را آفتاب او نواخت
- Ayrılık bile, onun kahrından doğmakla berber vuslatın kadrini bilmek içindir.
- فرقت از قهرش اگر آبستن است ** بهر قدر وصل او دانستن است
- Bu suretle diler ki ayrıldığı, canın kulağını bursun, onu tedibetsin de can, vuslat günlerini bilsin.
- تا دهد جان را فراقش گوشمال ** جان بداند قدر ایام وصال
- Peygamber “Tanrı, âlemi yaratmadan maksadım, ihsan etmekti. 2635
- گفت پیغمبر که حق فرموده است ** قصد من از خلق احسان بوده است
- Yarattım ki benden bir fayda görsünler, balıma parmaklarını bansınlar.
- آفریدم تا ز من سودی کنند ** تا ز شهدم دستآلودی کنند
- Ben bir fayda göreyim, çıplak adamdan bir libas elde edeyim diye yaratmadım, dedi” buyurmuştur.
- نی برای آن که تا سودی کنم ** و ز برهنه من قبایی بر کنم
- Birkaç gün oldu ki beni huzurundan kovdu. Fakat yine gözüm onun güzel yüzünde.
- چند روزی که ز پیشم رانده است ** چشم من در روی خوبش مانده است