- O, yüz binlerce kuşun yolunu urmuştur. Kuş, aşina bir kuş geldi sanıp aldanmıştır.
- صد هزاران مرغ را آن ره زده ست ** مرغ غره کاشنایی آمده ست
- Havada uçarken ıslık sesini duyunca havadan iner, burada esir olur. 2660
- در هوا چون بشنود بانگ صفیر ** از هوا آید شود اینجا اسیر
- Nuh’un kavmi senin hilenden feryada düşmüşler, gönülleri yanmış, göğüsleri paramparça olmuştur.
- قوم نوح از مکر تو در نوحهاند ** دل کباب و سینه شرحه شرحهاند
- Cihanda Âd kavmine rüzgârı sen yolladın, onları azaplara, mihnetlere sen düşürdün.
- عاد را تو باد دادی در جهان ** در فگندی در عذاب و اندهان
- Lût kavminin başına taş yağmasına sen sebep oldun. O kara suyun içinde, senin yüzünden boğuldular.
- از تو بود آن سنگسار قوم لوط ** در سیاه آبه ز تو خوردند غوط
- Nemrut’un beyni, senin yüzünden döküldü binlerce fitneler meydana getiren Şeytan!
- مغز نمرود از تو آمد ریخته ** ای هزاران فتنهها انگیخته
- Filozof, zeki Firavunun aklı körleşti, senin yüzünden bir şey anlamaz oldu. 2665
- عقل فرعون ذکی فیلسوف ** کور گشت از تو نیابید او وقوف
- Ebulehep de senin yüzünden naehil, oldu. Ebülhakem de senin yüzünden Ebucehil kesildi.
- بو لهب هم از تو نااهلی شده ** بو الحکم هم از تو بو جهلی شده
- Ey bu satrançta nam için yüz binlerce ustayı mat eden!
- ای بر این شطرنج بهر یاد را ** مات کرده صد هزار استاد را
- Ey müşkül oyunlarıyla gönülleri yakan ve gönlüne merhamet gelmeyen!
- ای ز فرزین بندهای مشکلت ** سوخته دلها سیه گشته دلت