English    Türkçe    فارسی   

2
2791-2800

  • Sen beni uyandırdın ama o uyandırış, uykunun ta kendisiydi. Bana gemi gösterdin ama gösterdiğin gemi, girdaptan ibaretti.
  • Sen beni, daha iyi bir hayırdan mahrum etmek için hayra sevkettin” dedi.
  • Ev sahibinin, hırsızı yakalamak üzereyken birisinin seslenmesi yüzünden kaçırması
  • Bu, şuna benzer: Bir adam, odasında hırsız görüp kovalamaya başladı.
  • Birkaç kere peşinden dolaştı, iyice terledi.
  • Nihayet son saldırışta hırsıza yaklaştı. Bir sıçrasa tutacaktı. 2795
  • Biri “Buraya gel de belâ nişanelerini gör!
  • Çabuk ol savaş eri, çabuk gel de burada ki ahvali bir gör” diye bağırdı.
  • Adam, herhalde orada da bir hırsız olacak, hemen gitmezsem başıma belâ kesilecek,
  • Çoluğuma, çocuğuma el uzatacak. O vakit bunu tutmaktan ne faydam olur?
  • Bu Müslüman, kerem edip beni çağırıyor. Hemencecik gitmezsem herhalde bir kötülüğü düşeceğim deyip. 2800