English    Türkçe    فارسی   

2
2810-2819

  • Adam dedi ki: “Sen ya düzenbazsın, ya ahmak, belki de hırsızın ta kendisisin de işi biliyorsun. 2810
  • Ben hasmımı çeke, çeke yakalamak üzereydim. İşte ayak izi diye sen koyuverttin. Sen cihetten bahsediyorsun, bense cihetlerden çıkmış, kurtulmuşum. Vuslatta delil ve âlamet olur mu?”
  • Sıfatlarla perdelenmiş olan kişi, ancak sıfat görür. Zatı kaybeden kişidir ki sıfatlarda kalır.
  • Oğul, Allah’a ulaşanlar, zata gark olmuşlardır. Artık onlar sıfatlara nazar ederler mi?
  • Başın ırmağın dibinde oldukça renge bakabilir misin?
  • Suyun rengine bakmak için dipten çıktın mı? Güzel bir halıyı bırakmış, köhne bir kilimi almış olursun. 2815
  • Avamın ibadeti, havasın günahıdır. Avamın vuslatı bil ki havasın hicabıdır.
  • Padişah bir veziri muhtesip yapsa, onun dostu değildir, düşmanıdır.
  • Mamafih o vezir belki suç işlemiştir. Böyle birden bire muameleyi değiştirmek elbette sebepsiz olamaz.
  • Çünkü önce muhtesip olan kişiye baht ve devlet nasip olmuş demektir.