English    Türkçe    فارسی   

2
2911-2920

  • Meselâ bir deven olsa da kaybetsen, araştırmaya koyulsan bulunca, senin deven olduğunu nasıl bilmezsin?
  • Arapça da “Dalle” kaybolmuş, elinden kurtulup kaçmış, bir yere gizlenmiş deveye derler.
  • Kervan, yükü yüklemeğe gelmiş. Seninse deven kaybolmuş, ortada yok.
  • Dudağın kupkuru, o yana bu yana koşup durmaktasın; kervan da uzaklaşıyor, gece de yakın.
  • Pılı pırtı kokulu yerde, toprak üstünde kalmış, sen deve peşinde şuraya buraya dönüp dolaşıyorsun. 2915
  • “ Müslümanlar; sabahleyin ahırdan bir deve kaçtı göreniniz var mı?
  • Kim söylerse, kim haber verirse şu kadar para veririm” demeye başlarsın;
  • Herkesten sorup soruşturursun. Her aşağılık adam, sana bıyık altından güler.
  • Biri “ Bir deve gördük, şu tarafa, çayıra doğru gidiyordu” der.
  • Öbürü “Ha, ha, kulağı da kesikti” der, bir başkası da der ki: “Üstünde nakışlı bir çuval vardı.” 2920