English    Türkçe    فارسی   

2
2938-2947

  • Nerede anlayışlı bir mümin ki padişahtan yoksulu ayırt etsin.
  • Âlemde her şey ayıpsız olsaydı, ticaret edenlerin hepsi aptal olurdu.
  • Bu takdirde kumaş tanımak pek kolaylaşırdı. Mademki ortada ayıp yok, ehil ne oluyor, nâehil ne oluyor? 2940
  • Fakat eğer her şey de ayıplı olsaydı bilginin ne faydası olurdu? Mademki hepsi odun, burada ödağacı yok demektir.
  • Her şey hak demek ahmaklıktır, fakat her şey bâtıl diyen de şakîdir.
  • Peygamberlerin tacirleri kâr ettiler; renk ve koku tacirleriyse ziyan!
  • Yılan, güzel mal gibi görünür. İki gözünü de ovuştur da iyice bak!
  • Bu alışverişe gıpta ile bakma, Firavunla Semud kavminin ziyanını gör! 2945
  • Hayır ve şerri anlaşılsın diye her şeyi sınama
  • Şu göğe defalarca bak. Çünkü Allah “ Ona bir kere daha dön de bak” buyurdu.
  • Bu nurani tavana bir kere bakmakla kani olma, defalarca bak, “ Bir çatlak görebilir misin?”