- Hayvan gibi olanlar, hatta ondan da aşağı bir dereceye düşmüş bulunanlar, hileyle dolu olsa bile yine pis, murdar, kokmuş kişilerdir.
- آن که کالانعام بد بل هم اضل ** گر چه پر مکر است آن گنده بغل
- Böyle kişinin hilesi de baş aşağı olmuştur, kendisi de. Zamanı geçip gitmiş, günü bir türlü gelmez olmuştur.
- مکر او سر زیر و او سر زیر شد ** روزگاری برد و روزش دیر شد
- Düşüncesi körleşmiş, aklı bozulmuş ömrü hiçe gitmiştir. Elif gibi hiçbir şeyi yoktur!
- فکرگاهش کند شد عقلش خرف ** عمر شد چیزی ندارد چون الف
- “ Ben de bu düşüncedeyim” dese bile bu da o nefsin hilesinden, masalındandır. 3085
- آن چه میگوید در این اندیشهام ** آن هم از دستان آن نفس است هم
- “Allah yargılayıcıdır, merhametlidir” demesi de aşağılık nefsin hilesinden başka bir şey değildir.
- و انچه میگوید غفور است و رحیم ** نیست آن جز حیلهی نفس لئیم
- Ey elimde ekmeğim yok diye gamdan ölen, Allah yargılayıcı ve merhametliyse ya bu korku ne?
- ای ز غم مرده که دست از نان تهی است ** چون غفور است و رحیم این ترس چیست
- İhtiyar bir adamın hastalıklardan doktora şikayeti, doktorun cevabı
- شکایت گفتن پیر مردی به طبیب از رنجوریها و جواب گفتن طبیب او را
- İhtiyarın biri, bir doktora “ Dimağım yorgun, aklım yerinde değil” dedi.
- گفت پیری مر طبیبی را که من ** در زحیرم از دماغ خویشتن
- Doktor dedi ki . “ O akıl zayıflığı ihtiyarlıktandır.” İhtiyar, “ Gözüm de kararıyor” dedi. Doktor “Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan” dedi.
- گفت از پیری است آن ضعف دماغ ** گفت بر چشمم ز ظلمت هست داغ
- Doktor, ”Koca ihtiyar, ihtiyarlıktan” dedi. Adam, “ Arkam dehşetli ağrıyor” deyince, 3090
- گفت از پیری است ای شیخ قدیم ** گفت پشتم درد میآید عظیم
- Doktor dedi ki: “A zayıf ihtiyar, ihtiyarlıktan!” Adam, “ Ne yiyorsam hazmedemiyorum” dedi.
- گفت از پیری است ای شیخ نزار ** گفت هر چه میخورم نبود گوار