English    Türkçe    فارسی   

2
3141-3150

  • Yunus Allah’a tespih ettiği için balıktan kurtuldu, yoksa hazmolur, yok olup giderdi.
  • Bu deniz, can balıklarıyla dopdoludur. Sen görmüyorsun ama etrafında uçuşup duruyorlar.
  • O balıklar, sana kendilerini çarpmaktalar. Gözünü aç da apaçık gör.
  • Balıkları görmüyorsan bile bari kulağın, tespihlerini duysun.
  • Sabretmek, canının tespihleridir. Sabret, asıl doğru tespih odur. 3145
  • O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, asıl doğru tespih odur. O derecede hiçbir tespih yoktur. Sabret, “Sabır, sıkıntının, darlığın anahtarıdır.”
  • Sabır, sırat köprüsüne benzer, cennet se öbür tarafta. Her güzelin bir çirkin lalası vardır.
  • Laladan çekinirsen vuslata imkân yok. Çünkü lala, gözlerden ayrılmaz.
  • Ey azıcık bir şeyden kırılan sırça gönüllü, sen sabrın zevkini ne bilirsin? Hele o Çikil güzeline ulaşmak için çekilen sabrın lezzetini!
  • Savaş zevki, kudret ve kuvvetli ere göredir, karı tabiatlı adamsa ancak zekerden zevk alır. 3150