- Hele bu gökyüzü, ancak bir yaprağı olan bir bağ olursa, hatta o âlem bir içtir, hakikattir de şu cihan, onun kabuğuna benzer.
- خاصه باغی کاین فلک یک برگ اوست ** بلکه این مغز است وین عالم چو پوست
- Sen, o bağa doğru adım atamıyorsun. Fazla koku kokla da nezleni gider!
- بر نمیداری سوی آن باغ گام ** بوی افزون جوی و کن دفع زکام
- Bu suretle o koku, canını çeksin de gözlerinin nuru olsun.
- تا که آن بو جاذب جانت شود ** تا که آن بو نور چشمانت شود
- Yakup Peygamberin oğlu Yusuf, bu koku hakkında “ Gömleğimi alın, götürüp babamın yüzüne koyun” dedi.
- گفت یوسف ابن یعقوب نبی ** بهر بو ألقوا علی وجه أبی
- Ahmet, bu koku için vaizlerinde daima “ Gözüm namazda ışıklanır” buyurdu. 3235
- بهر این بو گفت احمد در عظات ** دایما قرة عینی فی الصلاة
- Beş duyguda birbirleriyle birleşmiştir. Çünkü beşi de bir asıldan meydana gelmedir.
- پنج حس با همدگر پیوستهاند ** ز انکه این هر پنج از اصلی رستهاند
- Bu beş duygudan biri kuvvetlense öbürleri de kuvvetlenir; birisi her birisine sâki olur.
- قوت یک قوت باقی شود ** ما بقی را هر یکی ساقی شود
- Gözün görüşü, söz söyleme kabiliyetini artırır. Gözdeki aşk da doğruluğu.
- دیدن دیده فزاید عشق را ** عشق در دیده فزاید صدق را
- Doğruluk, her duygunun uyanıklığıdır, bu suretle duygulara zevk, munis olur.
- صدق بیداری هر حس میشود ** حسها را ذوق مونس میشود
- Ârifin gaybı gören nurla nurlanması
- آغاز منور شدن عارف به نور غیب بین
- Sülûkta bir duygu, bağını çözdü mü öbür duyguların hepsi birden değişir. 3240
- چون یکی حس در روش بگشاد بند ** ما بقی حسها همه مبدل شوند