- Gözün görüşü, söz söyleme kabiliyetini artırır. Gözdeki aşk da doğruluğu.
- دیدن دیده فزاید عشق را ** عشق در دیده فزاید صدق را
- Doğruluk, her duygunun uyanıklığıdır, bu suretle duygulara zevk, munis olur.
- صدق بیداری هر حس میشود ** حسها را ذوق مونس میشود
- Ârifin gaybı gören nurla nurlanması
- آغاز منور شدن عارف به نور غیب بین
- Sülûkta bir duygu, bağını çözdü mü öbür duyguların hepsi birden değişir. 3240
- چون یکی حس در روش بگشاد بند ** ما بقی حسها همه مبدل شوند
- Bir duygu, zahiri duygularla idrak edilemeyecek şeyleri duydu, gördü mü, gayba ait şeyler bütün duygulara aşikâr olur.
- چون یکی حس غیر محسوسات دید ** گشت غیبی بر همه حسها پدید
- Sürüden bir koyun yürüyüp dereyi atlayınca öbür koyunlar da birer, birer o tarafa atlarlar.
- چون ز جو جست از گله یک گوسفند ** پس پیاپی جمله ز آن سو بر جهند
- Sen de duygu koyunlarını sür, Allah yazısında yay, otlat.
- گوسفندان حواست را بران ** در چرا از أخرج المرعی چران
- Da orada sümbül ve ağustos gülü yesinler, hakikat bahçelerine yol bulsunlar.
- تا در آن جا سنبل و نسرین چرند ** تا به گلزار حقایق ره برند
- Öbür duyguların hepsi birer, birer o cennete ulaşsın diye her duygun, duygulara peygamberlik eder. 3245
- هر حست پیغمبر حسها شود ** تا یکایک سوی آن جنت رود
- Duygular, senin duyguna dilsiz, dudaksız, hatta hakikatten de öte, mecazdan da öte sırlar söyler.
- حسها با حس تو گویند راز ** بیزبان و بیحقیقت بیمجاز
- Çünkü bu hakikat dediğin türlü, türlü tevil edilebilir. Bu vehimlenme de hayaller doğurur durur.
- کاین حقیقت قابل تاویلهاست ** وین توهم مایهی تخییلهاست