- Sülûkta bir duygu, bağını çözdü mü öbür duyguların hepsi birden değişir. 3240
- چون یکی حس در روش بگشاد بند ** ما بقی حسها همه مبدل شوند
- Bir duygu, zahiri duygularla idrak edilemeyecek şeyleri duydu, gördü mü, gayba ait şeyler bütün duygulara aşikâr olur.
- چون یکی حس غیر محسوسات دید ** گشت غیبی بر همه حسها پدید
- Sürüden bir koyun yürüyüp dereyi atlayınca öbür koyunlar da birer, birer o tarafa atlarlar.
- چون ز جو جست از گله یک گوسفند ** پس پیاپی جمله ز آن سو بر جهند
- Sen de duygu koyunlarını sür, Allah yazısında yay, otlat.
- گوسفندان حواست را بران ** در چرا از أخرج المرعی چران
- Da orada sümbül ve ağustos gülü yesinler, hakikat bahçelerine yol bulsunlar.
- تا در آن جا سنبل و نسرین چرند ** تا به گلزار حقایق ره برند
- Öbür duyguların hepsi birer, birer o cennete ulaşsın diye her duygun, duygulara peygamberlik eder. 3245
- هر حست پیغمبر حسها شود ** تا یکایک سوی آن جنت رود
- Duygular, senin duyguna dilsiz, dudaksız, hatta hakikatten de öte, mecazdan da öte sırlar söyler.
- حسها با حس تو گویند راز ** بیزبان و بیحقیقت بیمجاز
- Çünkü bu hakikat dediğin türlü, türlü tevil edilebilir. Bu vehimlenme de hayaller doğurur durur.
- کاین حقیقت قابل تاویلهاست ** وین توهم مایهی تخییلهاست
- Hâlbuki âyan âlemine mensup olan hakikatse hiçbir suretle tevil edemez.
- آن حقیقت را که باشد از عیان ** هیچ تاویلی نگنجد در میان
- Her duygu, senin duyguna kul olunca gayri felekler bile senden ayrılamaz.
- چون که هر حس بندهی حس تو شد ** مر فلکها را نباشد از تو بد