- Vahiy ruhuna münasip şeyler de var, fakat onları akıl anlayamaz. Çünkü o ruh pek yücedir. 3260
- روح وحیی را مناسبهاست نیز ** در نیابد عقل کان آمد عزیز
- Akıl, o ruhun işlerine gâh delilik diye bakar, gâh şaşkınlık diye. Çünkü onu anlamak, o olmaya bağlıdır.
- گه جنون بیند گهی حیران شود ** ز انکه موقوف است تا او آن شود
- Hızır’a göre alelâde olan işler Musa’nın aklını şaşırttı, Musa onları görünce bulandı.
- چون مناسبهای افعال خضر ** عقل موسی بود در دیدش کدر
- O işler Musa’ya aykırı göründü. Çünkü Musa o hale sahip değildi.
- نامناسب مینمود افعال او ** پیش موسی چون نبودش حال او
- Musa’nın aklı bile gayp işlerine ermezse, ey ulu kişi, bir farenin aklı nedir ki bu işlere ersin!
- عقل موسی چون شود در غیب بند ** عقل موشی خود کی است ای ارجمند
- Taklit bilgisi, satış içindir, bu bilgi sahibi, müşteri buldu mu, bilgisini güzelce satar. 3265
- علم تقلیدی بود بهر فروخت ** چون بیابد مشتری خوش بر فروخت
- Fakat hakikat bilgisine müşteri, Allah’tır. Bu bilgi sahibinin pazarı daima işler, daima parlar.
- مشتری علم تحقیقی حق است ** دایما بازار او با رونق است
- Alışveriş ederken mest bir halde ağzını yumup oturur. Fakat müşterisi Allah’tır.
- لب ببسته مست در بیع و شری ** مشتری بیحد که الله اشتری
- Âdemin dersine melek müşteridir, o derse dev ve peri mahrem değildir.
- درس آدم را فرشته مشتری ** محرم درسش نه دیو است و پری
- Âdem, senin dersin her şeyin adını haber vermektir. Haydi, Allah sırlarını kıldan kıla anlat.
- آدم أنبئهم بأسما درس گو ** شرح کن اسرار حق را مو به مو