English    Türkçe    فارسی   

2
3295-3304

  • Senin çerçöpün de fikrî suretlerindir. Aklına her an yeniden yeniye el dokunmamış düşünceler gelmektedir. 3295
  • Düşünce ırmağın yüzü de güzel ve sevimsiz çerçöpten hali değil.
  • Bu kadar suyun üstünde görünen kabuklar, gayp bağı meyvelerinin kabuklarıdır.
  • Bu kabukların içini suda ara. Çünkü su ırmağa bağdan kaynamakta, bağdan gelmektedir.
  • Âbıhayatın akışını görmüyorsan ırmağın üstündeki dalların, yaprakların, çerçöpün akışına bak.
  • Su, yeğin akarsa üstündeki kabuklar ve çerçöp de daha çabuk sürüklenip gider. 3300
  • Bu feyiz şiddetle zuhur etti mi gayri ariflerin gönüllerine gam gelmez, o gönüllerde elem eğleşmez olur.
  • Nitekim ırmak da, dopdolu olur, pek hızlı akarsa üstünde çerçöp eğlenmez!
  • Halden bigâne birisinin bir şeyhi kınaması ve müridin şeyhe cevap vermesi
  • Birisi, şeyhin birini “Kötü adam, doğru yolda değil.
  • Şarap içiyor, mürai ve pis herif. Böyle adam nereden müritlerin imdadına yetişecek?” diye kınadı.