English    Türkçe    فارسی   

2
3315-3324

  • Baba, küçük çocuğuna onun dilince “Ti, ti” der, aklı, âlemi ölçüp biçse bile! 3315
  • Üstat “ Elifte bir şey yok” dese fazileti eksilmez, yücelikten düşmez.
  • Henüz söz bilmez cahile bir şeyler öğretmek için kendi dilini terk etmek,
  • Onun dilince konuşmak gerek. Ancak bu suretle senden bir bilgi, bir fen öğrenebilir.
  • Bütün halk da şeyhin çocukları mesabesindedir. Nasihat verdiği zaman pîre, onların seviyesine inmek lâzım”
  • Küfrün de bir haddi, hududu var. Fakat şeyhe ve şeyhin nuruna bir kenar, bir had yok! 3320
  • Haddi hududu olmayanın yanında mahdut olan şey, yok demektir. Allah’tan başka her şey fanidir.
  • Onun bulunduğu yerde ne küfür var, ne iman. Çünkü o içtir, küfürle imansa deri.
  • Bu yokluklar, yüze perdedir. O, leğen altında gizli ışığa benzer.
  • Hulâsa bu ten başı, o başa perdedir. O başın önünde bu ten başı kesilmiş gibidir, bir şeye yaramaz.