English    Türkçe    فارسی   

2
3349-3358

  • Güneşi balçıkla sıvıyor, kâmil bedirde gedik arıyorsun.
  • Âlemde parlayıp duran güneş bir yarasa için nasıl gizlenir? 3350
  • Ayıplar, pîrler ret ettiğinden ayıp oldu. Kayıplar onların hasedi yüzünden kayıp kesildi.
  • Huzurdan uzaksan bari dost ol, çabucak nedamet getir, işe güce koyul,
  • Da o yoldan sana da bir rüzgâr essin. Rahmet, suyuna neden hasetle mani oluyorsun?
  • Uzaktaysan bile bulunduğun yerden o tarafa yönel, “Nerede olursanız olun, yüzünüzü o tarafa dönün!”
  • Eşek bile hızlı yürüyeyim derken balçığa saplandı mı oradan kurtulmak için anbean oynar durur. 3355
  • Orada kalmak için yerini düzeltmeğe kalkışmaz, bilir ki orası geçim yeri değildir.
  • Duygun, eşek duygusundan daha aşağı mı ki gönlün bu balçıktan sıçramadı bile.
  • Balçığın içinde tevile ruhsat vermektesin. Çünkü oradan gönlünü almak istemiyorsun ki.