- Fakat küplerin hiç birin de şarap bulamadı. Hurma şarabıyla dolu olan küpler, balla dolmuştu.
- در همه خمخانهها او می ندید ** گشته بد پر از عسل خم نبید
- “Rintler, bu ne hal, bu ne iş? Hiçbir küpte şarap bulamıyorum” dedi.
- گفت ای رندان چه حال است این چه کار ** هیچ خمی در نمیبینم عقار
- Bütün Rintler, ağlayıp ellerini başlarına vurarak Şeyhin yanına geldiler. 3420
- جمله رندان نزد آن شیخ آمدند ** چشم گریان دست بر سر میزدند
- “Ey ulu Şeyh, sen meyhaneye geldin, bütün şaraplar, kudümünün hürmetine bal oldu.
- در خرابات آمدی شیخ اجل ** جمله میها از قدومت شد عسل
- Şarabı arıttın, bizim canlarımızı da kötü huylardan arıt, tebdil et “dediler.
- کرده ای مبدل تو می را از حدث ** جان ما را هم بدل کن از خبث
- Cihan, baştanbaşa ağız, ağıza kanla dolu olsa Allah kulu yine ancak helâl yer.
- گر شود عالم پر از خون مال مال ** کی خورد بندهی خدا الا حلال
- Allah razı olsun, Ayşe’nin Mustafa Sallâllahü Aleyhi Ve Sellem’e “Sen seccade yaymadan her yerde namaz kılıyorsun” demesi
- گفتن عایشه مصطفی را علیه السلام که تو بیمصلا به هر جا نماز میکنی چون است
- Bir gün Ayşe, Peygamber’e dedi ki. “Ey Allah Resulü, sen aşikâr, gizli,
- عایشه روزی به پیغمبر بگفت ** یا رسول الله تو پیدا و نهفت
- Neresini bulursan orada namaz kılmaktasın. Hâlbuki evde pis adamlar da gezip tozuyor. 3425
- هر کجا یابی نمازی میکنی ** میدود در خانه ناپاک و دنی
- Sen de bilirsin ki pis çocuklar, nereye varırsa orasını pislerler.”
- مستحاضه و طفل و آلودهی پلید ** کرد مستعمل به هر جا که رسید
- Peygamber, “Şunu bil: Allah, büyükler pis şeyleri temiz etmiştir.
- گفت پیغمبر که از بهر مهان ** حق نجس را پاک گرداند بدان