- Fare, “Sana karınca ama bize ejderha! Dizden dize fark var.
- گفت مور تست و ما را اژدهاست ** که ز زانو تا به زانو فرقهاست
- Ey hünerli deve, sana diz boyu ama benim tepemden yüz arşın geçer.” dedi.
- گر ترا تا زانو است ای پر هنر ** مر مرا صد گز گذشت از فرق سر
- Deve dedi ki: “ Öyleyse bir daha küstahlık etme de cismin, canın yanıp yakılmasın.
- گفت گستاخی مکن بار دگر ** تا نسوزد جسم و جانت زین شرر
- Sen, kendin gibi farelerle boy ölçüş. Deveyle sıçanın sözü yoktur.”
- تو مری با مثل خود موشان بکن ** با شتر مر موش را نبود سخن
- Fare, “Tövbe ettim, Allah hakkı için beni bu helâk edici sudan geçir.” dedi. 3450
- گفت توبه کردم از بهر خدا ** بگذران زین آب مهلک مر مرا
- Deve acıdı, “Haydi hörgücüme sıçra, otur.
- رحم آمد مر شتر را گفت هین ** برجه و بر کودبان من نشین
- Bu geçiş, benim işim. Seni de, senin gibi yüzlercesini de geçiririm” dedi.
- این گذشتن شد مسلم مر مرا ** بگذرانم صد هزاران چون ترا
- Mademki peygamber değilsin, yola düş de günün birin de kuyudan kurtulup yüce bir makama erişesin.
- چون پیمبر نیستی پس رو به راه ** تا رسی از چاه روزی سوی جاه
- Sultan değilsen yürü, riayet ol. Kaptan değilsen gemiyi öyle alabildiğine yürütme.
- تو رعیت باش چون سلطان نهای ** خود مران چون مرد کشتیبان نهای
- Ticarette kâmil değilsen yalnız başına dükkân açma; yoğrulup kemale gelinceye dek birisinin hükmü altına gir. 3455
- چون نهای کامل دکان تنها مگیر ** دستخوش میباش تا گردی خمیر