- Çünkü kötü huyu adamakıllı kuvvetlenmiştir. Karınca gibi olan şehvetti, itiyat yüzünden adeta ejderha kesilmiştir.
- ز انکه خوی بد بگشته ست استوار ** مور شهوت شد ز عادت همچو مار
- Şehvet yılanını önceden öldür. Yoksa hemencecik ejderhalaşır.
- مار شهوت را بکش در ابتدا ** ور نه اینک گشت مارت اژدها
- Fakat herkes, yılanını karınca görür. Sen kendini bir gönül sahibine sor!
- لیک هر کس مور بیند مار خویش ** تو ز صاحب دل کن استفسار خویش
- Bakır, altın olmadıkça bakırlığını; gönül padişah olmadıkça müflisliğini bilmez.
- تا نشد زر مس نداند من مسم ** تا نشد شه دل نداند مفلسم
- Bakır gibi sen de iksire hizmet et. Gönül, dildarın cevrini çek. 3475
- خدمت اکسیر کن مسوار تو ** جور میکش ای دل از دل دار تو
- Dildar kimdir? İyice bil. Dildar ehli dildir. Çünkü ehli dil olan, gece ve gündüz gibi cihandan kaçıp durmakta, âlemde eğleşmemektedir.
- کیست دل دار اهل دل نیکو بدان ** که چو روز و شب جهانند از جهان
- Allah kulunun ayıbını az söyle, padişahı hırsızlıkla az kına.
- عیب کم گو بندهی الله را ** متهم کم کن به دزدی شاه را
- Gemide bir dervişi hırsızlıkla töhmet altına almaları
- کرامات آن درویش که در کشتی متهمش کردند
- Bir gemide bir derviş vardı. Erliği kendisine arka yastığı yapmış, ona dayanmıştı.
- بود درویشی درون کشتیی ** ساخته از رخت مردی پشتیی
- Gemide bir kese altın kayboldu. O, uyuyordu. Herkesi aradılar. Birisi onu da gösterip,
- یاوه شد همیان زر او خفته بود ** جمله را جستند و او را هم نمود
- “Bu uyuyan yoksulu da arayalım” dedi. Para sahibi derdinden onu da uyandırdı. 3480
- کاین فقیر خفته را جوییم هم ** کرد بیدارش ز غم صاحب درم