English    Türkçe    فارسی   

2
3558-3567

  • Ben endişelere hâkimim, mahkûm değil. Usta, binaya hâkimdir.
  • Bütün halk, endişelere, vesveselere mahkûmdur. O yüzden hepsinin gönlü hasta, hepsi gamlı, gussalıdır.
  • Onların arasından çıkıp kurtulmak istersem kendimi mahsustan endişeli gösteririm. 3560
  • Ben, yücelerde uçan bir kuşum, endişe sinek! Sinek nasıl olurda beni elde edebilir?
  • Ayakları kırık olanlar da benimle buluşsunlar, konuşsunlar diye göğün yücelerinden kasten aşağıya inerim.
  • Aşağılık sıfatlardan usandım mı melekler gibi uçuveririm.
  • Benim kanadım, kendinden çıkmadır. Vücuduma iki kanat yapıştırmadım ben.
  • Cafer-i Tayyar’ın kanadı kendindendir, Cafer-i Tarrar’ın kanadı ise iğreti. 3565
  • Tatmayan adama göre bu, dâvadan ibarettir. Fakat makamı yüce kişilere göre dâva değil, manadır.
  • Bu söz, kargaya göre lâftan, kuru iddiadan ibarettir. Nitekim sineğe göre dolu tencere ile boş tencere birdir.