- Benim kanadım, kendinden çıkmadır. Vücuduma iki kanat yapıştırmadım ben.
- پر من رسته ست هم از ذات خویش ** بر نچسبانم دو پر من با سریش
- Cafer-i Tayyar’ın kanadı kendindendir, Cafer-i Tarrar’ın kanadı ise iğreti. 3565
- جعفر طیار را پر جاریه ست ** جعفر عیار را پر عاریه ست
- Tatmayan adama göre bu, dâvadan ibarettir. Fakat makamı yüce kişilere göre dâva değil, manadır.
- نزد آن که لم یذق دعوی است این ** نزد سکان افق معنی است این
- Bu söz, kargaya göre lâftan, kuru iddiadan ibarettir. Nitekim sineğe göre dolu tencere ile boş tencere birdir.
- لاف و دعوی باشد این پیش غراب ** دیگ تی و پر یکی پیش ذباب
- İçinde lokma gevher olduktan sonra çekinme muktedir olduğun kadar ye!
- چون که در تو میشود لقمه گهر ** تن مزن چندان که بتوانی بخور
- Şeyhin biri bir gün, halkın kötü zannını gidermek için leğene kustu, leğen inciyle doldu.
- شیخ روزی بهر دفع سوء ظن ** در لگن قی کرد پر در شد لگن
- Bu suretle o basiret sahibi pir, halkın az akıllılığına acıyıp ancak akılla anlaşılır inciyi gözle görülür inci haline getirdi. 3570
- گوهر معقول را محسوس کرد ** پیر بینا بهر کم عقلی مرد
- Fakat midende temiz de pis murdar bir hale geliyorsa boğazını kilitle, anahtarı da sakla.
- چون که در معده شود پاکت پلید ** قفل نه بر حلق و پنهان کن کلید
- Lokma, kimde ululuk nuru haline gelirse ne dilerse yesin... Ona helâl!
- هر که در وی لقمه شد نور جلال ** هر چه خواهد تا خورد او را حلال
- Doğruluğuna kendisi tanık olan iddia
- بیان دعویی که عین آن دعوی گواه صدق خویش است
- Eğer benim canıma âşina isen bilirsin ki şu manalı sözüm boş dâva değildir.
- گر تو هستی آشنای جان من ** نیست دعوی گفت معنی لان من