- Onlara “Ben bu bir dirhemle hepinizin isteğini yerine getiririm.
- پس بگفتی او که من زین یک درم ** آرزوی جملهتان را میخرم
- Gönlünüzü gıllügışsız bana teslim edin. Bu bir dirheminiz, sizin istediğiniz şeylerin hepsini yapar.
- چون که بسپارید دل را بیدغل ** این درمتان میکند چندین عمل
- Bir dirheminiz dört muradı da yerine getirir, dört düşman da uzlaşır, birliğe ulaşır, bir olur. 3690
- یک درمتان میشود چار المراد ** چار دشمن میشود یک ز اتحاد
- Sizin sözleriniz savaşa, nifaka sebep olur. Fakat benim sözüm, sizleri birleştirir.
- گفت هر یک تان دهد جنگ و فراق ** گفت من آرد شما را اتفاق
- Siz susun, dinleyin de konuşma hususunda diliniz ben olayım.
- پس شما خاموش باشید أنصتوا ** تا زبان تان من شوم در گفتوگو
- Sizin sözünüz yüz türlüdür, eseriyse ancak savaş ve kızgınlıktan ibaret.
- گر سخنتان مینماید یک نمط ** در اثر مایهی نزاع است و سخط
- İğreti hararetin tesiri yoktur. Fakat insanın kendisinden olan hararet müessirdir.
- گرمی عاریتی ندهد اثر ** گرمی خاصیتی دارد هنر
- Sirkeyi ateşte ısıtsan da yiyince yine bürudeti arttırır. 3695
- سرکه را گر گرم کردی ز آتش آن ** چون خوری سردی فزاید بیگمان
- Çünkü o hararet, iğretidir. Asli tabiatında bürudet ve keskinlik vardır.
- ز انکه آن گرمی او دهلیزی است ** طبع اصلش سردی است و تیزی است
- Oğul, pekmez buz tutsa da yine yiyince ciğerdeki harareti fazlalaştırır.
- ور بود یخ بسته دوشاب ای پسر ** چون خوری گرمی فزاید در جگر