English    Türkçe    فارسی   

2
3696-3705

  • Çünkü o hararet, iğretidir. Asli tabiatında bürudet ve keskinlik vardır.
  • Oğul, pekmez buz tutsa da yine yiyince ciğerdeki harareti fazlalaştırır.
  • Şu halde şeyhin riyası, bizim ihlâsımızdan daha yeğ. Çünkü o riya basiretten meydana gelmedir, bu ihlâs körlükten!
  • Şeyhin sözü, insana cemiyet-i hâtır verir, hasetçilerin nefesi ise tefrika.
  • Süleyman, Allah tecellisine uğrayınca bütün kuşların dillerini öğrenmiş oldu. 3700
  • Onun adalet devrinde ceylân, kaplanla uzlaşmış, savaşı bırakmıştı.
  • Güvercin doğanın pençesinden emindi, koyun kurttan çekinmiyordu.
  • Süleyman, düşmanlar arasında meyancılık etti, bütün kuşların arasında birlik husule geldi.
  • Sen bir karıncaya benzersin, tane toplamak için koşup durmaktasın. Fakat behey azgın. Süleyman buracıkta, sen ne arıyorsun?
  • Tane arayana tane, tuzaktır. Fakat Süleyman arayan hem Süleyman’ı bulur, hem taneyi elde eder. 3705