English    Türkçe    فارسی   

2
392-401

  • Bu sırada dışardan bir çocuk, birkaç para kazanmak ümidiyle “Helva” diye bağırdı.
  • Şeyh, hizmetçiye, ”Git helvanın hepsini al,
  • Borçlular yesinler de bir müddetçik olsun bana acı acı bakmasınlar” diye başıyla işaret etti.
  • Hizmetçi, helvanın hepsini almak üzere hemen dışarı çıktı. 395
  • Helvacıya ,”Bu helvanın hepsi kaça?” diye sordu. Çocuk “Yarım küsur dinar” dedi.
  • Hizmetçi,”Yoo, Sofilerden çok isteme. Sana yarım dinar veriyorum artık söylenme!” dedi.
  • Helvayı bir tabağa koydurdu ve tabağı getirip Şeyh’in önüne koydu. Sır sahibi Şeyh’in esrarına bak!
  • Borçlulara ,”Buyurun, şu mübarek helvayı helâlinden bir güzelce yiyin” iye işaret etti.
  • Tabak boşalınca, çocuk tabağını aldı, ”Ey kâmil kişi, paramı ver” dedi. 400
  • Şeyh dedi ki: “Parayı nerden bulayım? Ben borçlu bir adamım,aynı zamanda ölüyorum!”