English    Türkçe    فارسی   

2
538-547

  • O, konuk olan sofi de onları taklit ederek “Eşek gitti” diye bağırmaya başlamıştı.
  • O aysuişret, o sema ve safa çağı geçip sabah olunca hepsi vedalaşıp gitti.
  • Tekke boşaldı, sofi kaldı. Eşyasının tozunu silkmeye başladı. 540
  • Nesi var, nesi yoksa hücreden dışarı çıkardı. Eşeğe yükleyip yola çıkmaya niyetlendi.
  • Alelacele yoldaşlarına yetişip ulaşmak üzere eşeği getirmek için ahıra gitti, fakat eşeğini bulamadı.
  • “ Hizmetçi suya götürmüştür. Çünkü dün gece az su içmişti.” dedi.
  • Hizmetçi gelince sofi, “Eşek nerede?” dedi. Hizmetçi “ sakalını yokla!” diye cevap verdi, kavga başladı.
  • Sofi, “Ben eşeği sana vermiştim onu sana ısmarlamıştım. 545
  • Yollu yordamlı konuş, delil getirmeye kalkışma. Sana ısmarladığım eşeğimi getir.
  • Sana verdiğimi senden isterim. Onu iade et.