English    Türkçe    فارسی   

2
541-550

  • Nesi var, nesi yoksa hücreden dışarı çıkardı. Eşeğe yükleyip yola çıkmaya niyetlendi.
  • Alelacele yoldaşlarına yetişip ulaşmak üzere eşeği getirmek için ahıra gitti, fakat eşeğini bulamadı.
  • “ Hizmetçi suya götürmüştür. Çünkü dün gece az su içmişti.” dedi.
  • Hizmetçi gelince sofi, “Eşek nerede?” dedi. Hizmetçi “ sakalını yokla!” diye cevap verdi, kavga başladı.
  • Sofi, “Ben eşeği sana vermiştim onu sana ısmarlamıştım. 545
  • Yollu yordamlı konuş, delil getirmeye kalkışma. Sana ısmarladığım eşeğimi getir.
  • Sana verdiğimi senden isterim. Onu iade et.
  • Peygamber dedi ki. “Elinle aldığını geri vermek gerek”
  • Serkeşlik eder de buna razı olmazsan mahkeme işte şuracıkta, kalk gidelim” dedi.
  • Hizmetçi “Sofilerin hepsi hücum etti, ben mağlup oldum, yarı canlı bir hale düştüm. 550