English    Türkçe    فارسی   

2
561-570

  • Ben de “ O da biliyor, bu işe razı, ârif bir adam” deyip geri döndüm” dedi.
  • Sofi “Onların hepsi hoş, hoş söylüyorlardı, ben de onların sözünden zevke geldim.
  • Onları taklit ettim, bu taklit beni ele verdi. O taklide iki yüz kere lânet olsun!
  • Hele böyle ekmek için yüzsuyu döken saçma adamları taklide!
  • Onların zevki bana da aksediyor, bu akis yüzünden gönlüm zevkleniyordu” dedi. 565
  • Dostlardan gelen akis, sen denizden akse muhtaç olmaksızın su almaya iktidar kesbedinceye kadar hoştur.
  • İlkönce gelen aksi taklit bil. Sonradan birbiri üstüne ve biteviye gelirse anla ki hakikîdir.
  • Hakikî akse erişinceye kadar dostlardan ayrılma. Sedefi terk etme, o katra daha inci olmadı ki.
  • Gözün, aklın ve kulağın saf olmasını istiyorsan o tamah perdelerini yırt.
  • Çünkü sofiyi yoldan çıkaran tamahtır. Yoldan çıkarır da sofinin hali tebah olur, ziyan içinde kalır. 570