English    Türkçe    فارسی   

2
564-573

  • Hele böyle ekmek için yüzsuyu döken saçma adamları taklide!
  • Onların zevki bana da aksediyor, bu akis yüzünden gönlüm zevkleniyordu” dedi. 565
  • Dostlardan gelen akis, sen denizden akse muhtaç olmaksızın su almaya iktidar kesbedinceye kadar hoştur.
  • İlkönce gelen aksi taklit bil. Sonradan birbiri üstüne ve biteviye gelirse anla ki hakikîdir.
  • Hakikî akse erişinceye kadar dostlardan ayrılma. Sedefi terk etme, o katra daha inci olmadı ki.
  • Gözün, aklın ve kulağın saf olmasını istiyorsan o tamah perdelerini yırt.
  • Çünkü sofiyi yoldan çıkaran tamahtır. Yoldan çıkarır da sofinin hali tebah olur, ziyan içinde kalır. 570
  • Yemeğe, zevk ve sema’ya tamah ediş, hakikate akıl erdirmesine mani olur.
  • Ayna bir şeye tamah etseydi bizim gibi münafık olur, her şeyi olduğu gibi göstermezdi.
  • Terazinin mala tamahı olsaydı tarttığını nasıl doğru tartardı?