English    Türkçe    فارسی   

2
587-596

  • Şerrinden kimsenin bir lokma ekmek yemeye kudreti yoktu. Çünkü hemen ucundan tutup kapardı.
  • Allah davetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır.
  • O adam da mürüvveti ayakaltına almıştı. O lokma kapıcının yüzünden bir cehennem kesilmişti.
  • Bir rahata kavuşurum ümidiyle nereye kaçsan orada önüne bir âfet çıkar. 590
  • Afetsiz, felaketiz hiçbir köşe yoktur. Allah’ın halvet yerinden başka hiçbir yerde dinlenmek, rahata kavuşmak mümkün değildir.
  • Kurtulmaya hiçbir çare olmayan bu dünya zindanının ayakbastı parası alınmayan, hapishane dayağı atılmayan bir bucağı yoktur.
  • Vallahi fare deliğine girsen yine bir kedi pençeliye çatarsın.
  • Âdemoğlu, hayalle gelişir. Hayalleri güzelse onunla rahatlaşır.
  • Yok... Eğer gözüne kötü hayaller görünürse ateşten eriyen mum gibi erir gider. 595
  • Yılanların, akreplerin içinde bile olsan Allah, seni güzel hayallerle avutursa,