- Yılanların, akreplerin içinde bile olsan Allah, seni güzel hayallerle avutursa,
- در میان مار و کژدم گر ترا ** با خیالات خوشان دارد خدا
- Yılanlar, akrepler sana munis olur. Çünkü hayalin, aşağılık şeyleri altın yapan bir kimyadır.
- مار و کژدم مر ترا مونس بود ** کان خیالت کیمیای مس بود
- Sabır, güzel hayallerle tatlılaşır. Çünkü her şeyden evvel içinde bulunduğun sıkıntıdan kurtulma hayaline düşersin.
- صبر شیرین از خیال خوش شده ست ** کان خیالات فرج پیش آمده ست
- O kurtuluş ümidi, içteki imandan gelir. İman zayıflığından da ümitsizliğe, iç sıkıntısına uğrarsın.
- آن فرج آید ز ایمان در ضمیر ** ضعف ایمان ناامیدی و زحیر
- Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur. 600
- صبر از ایمان بیابد سر کله ** حیث لا صبر فلا إیمان له
- Peygamber “Allah, gönlünde sabrı olmayana iman da vermemiştir.” dedi.
- گفت پیغمبر خداش ایمان نداد ** هر که را صبری نباشد در نهاد
- O, senin gözüne yılan gibi görünür ama ötekinin gözüne güzel görünür.
- آن یکی در چشم تو باشد چو مار ** هم وی اندر چشم آن دیگر نگار
- Çünkü senin gözünde onun küfrünün, kötülüğünün hayali var, halbuki dostun gözünde onun müminlik hayali cilve etmekte.
- ز انکه در چشمت خیال کفر اوست ** و آن خیال مومنی در چشم دوست
- Görüyorsun ya... Bu bir kişide iki iş de var. Gâh balık oluyor, gâh olta!
- کاندر این یک شخص هر دو فعل هست ** گاه ماهی باشد او و گاه شست
- Yarısı mümin, yarısı kâfir. Yarısı hırs, yarısı sabır! 605
- نیم او مومن بود نیمیش گبر ** نیم او حرص آوری نیمیش صبر