English    Türkçe    فارسی   

2
724-733

  • Gözün açıksa kaçan eşeği gör; ey puta tapan, niceye dek semercilik?
  • Eşeğin oldukça semer de mutlaka bulunur. Canın oldukça ekmeğin mutlaka az çok gelir. 725
  • Eşeğin sırtı hem dükkândır, hem mal, hem mal kazanılacak yer. Kalbinin incisi, yüzlerce kalbe sermayedir.
  • Ey boşboğaz, eşeğe çıplak bin. Peygamber, çıplak binmedi mi?
  • Peygamber, çıplak eşeğe bindi. Yaya yürüdü de denmiştir.
  • Eşek nefsin kaçıyor, onu bir kazığa bağla. Ne zamana kadar işten, yükten kaçacak?
  • İster yüz yıl olsun, ister otuz yıl. Mutlaka sabır ve şükür yükünü yüklemeli. 730
  • Hiç bir suçlu başkasının suçunu çekmedi. Hiçbir kimse ekmeğini biçmedi.
  • Ekmeğini biçmeyi dilemek ham tamahtır, oğul, o ham tamaha kapılma. Ham şey yemek insana hastalık verir.
  • Birisi bir define buluverir; ben de onu istiyorum, dükkânla, alışverişle ne işim var, der.