Musa, onun evinde rahatça yaşadığı halde o, dışarıda beyhude yere çocukları öldürüp durmaktaydı.
اندرون خانهاش موسی معاف ** و ز برون میکشت طفلان را گزاف
Tenini besleyip yetiştiren; nefsine hizmet eden, sonra da başkalarının kendisine haset ettiğini, düşmanlıkta bulunduğunu sanan kişi gibi.
همچو صاحب نفس کاو تن پرورد ** بر دگر کس ظن حقدی میبرد
Bu, benim düşmanım, şu bana haset ediyor, der durur, hâlbuki kendisine haset eden, kendisine düşman olan o tendir, kendi nefsidir.
کاین عدو و آن حسود و دشمن است ** خود حسود و دشمن او آن تن است
O, adam Firavuna benzer, bedeni de Musa’ya. Böyle olduğu halde dışarıda “ Nerede düşman?” diye koşmaktadır. Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir.
او چو موسی و تنش فرعون او ** او به بیرون میدود که کو عدو
Nefsi ten evinde nazla, naimle beslenmektedir, kendisi başkalarına kin güdüp elini ısırmakta.775
نفسش اندر خانهی تن نازنین ** بر دگر کس دست میخاید به کین
Halkın, bir töhmet yüzünden anasını öldüren kişiyi kınaması