English    Türkçe    فارسی   

2
780-789

  • Kınayan “Be adam, ananı öldüreceğine o kişiyi öldürseydin” deyince dedi ki: “Her gün başka birisini mi öldüreyim? 780
  • گفت آن کس را بکش ای محتشم ** گفت پس هر روز مردی را کشم‏
  • Onu öldürdüm, halkın kanına girmekten kurtuldum; halkın boğazını keseceğime onu boğazladım, bu daha iyi!”
  • کشتم او را رستم از خونهای خلق ** نای او برم به است از نای خلق‏
  • O kötü huylu ana, fesadı her tarafta zahir olan nefsindir.
  • نفس تست آن مادر بد خاصیت ** که فساد اوست در هر ناحیت‏
  • Her an onun için bir azize kastedip duruyorsun; kendine gel, onu öldür!
  • هین بکش او را که بهر آن دنی ** هر دمی قصد عزیزی می‏کنی‏
  • Onun yüzünden bu güzel dünya sana dar geliyor. Onun yüzünden Allah ile de savaşıyorsun, halkla da.
  • از وی این دنیای خوش بر تست تنگ ** از پی او با حق و با خلق جنگ‏
  • Nefsini öldürürsen özür serdetmeden kurtulursun, ülkede hiçbir düşmanın olmaz. 785
  • نفس کشتی باز رستی ز اعتذار ** کس ترا دشمن نماند در دیار
  • Bir kimse peygamberlerle velileri düşünüp sözümüzden şüpheye düşer.
  • گر شکال آرد کسی بر گفت ما ** از برای انبیا و اولیا
  • “Peygamberlerin nefisleri helâk olmamış mıydı? Onların neden düşmanları vardı, onlara niye haset ediyorlardı?” derse,
  • کانبیا را نه که نفس کشته بود ** پس چراشان دشمنان بود و حسود
  • Ey doğru söz arayan, kulağını aç! Bu şüpheye, bu tereddüde vereceğimiz cevap şu:
  • گوش کن تو ای طلب‏کار صواب ** بشنو این اشکال و شبهت را جواب‏
  • O münkirler, kendilerinin düşmanlarıydı; onlar kendilerini yaralıyorlardı.
  • دشمن خود بوده‏اند آن منکران ** زخم بر خود می‏زدند ایشان چنان‏