- Âlem de her şey, bir şey cezbeder. Sıcak sıcağı çeker, soğuk soğuğu.
- در جهان هر چیز چیزی جذب کرد ** گرم گرمی را کشید و سرد سرد
- Aslı olmayan, aslı olmayanları çekmektedir, bakilerde bakilerden sarhoş olmakta.
- قسم باطل باطلان را میکشند ** باقیان از باقیان هم سر خوشند
- Cehennem ehli olanlar, cehennem ehli olanları cezbeder. Nura mensup olanlar, ancak nura mensup olanları ister.
- ناریان مر ناریان را جاذباند ** نوریان مر نوریان را طالباند
- Gözünü yumdun mu canın kopuyormuş gibi bir eleme, bir ıstıraba düşersin. Gözün, gündüzün nurundan ayrılmaya sabrı yoktur.
- چشم چون بستی ترا تاسه گرفت ** نور چشم از نور روزن کی شکفت
- Gözünü yumdun mu tasalanır, gama, gussaya düşersin. Gözün nuru, gündüzün nurundan ayrılamaz. 85
- تاسهی تو جذب نور چشم بود ** تا بپیوندد به نور روز زود
- Senin tasan, gam ve gussan; hemencecik gündüzün nuruna kavuşmak isteyen göz nurunun cazibesinden ileri gelir.
- چشم باز ار تاسه گیرد مر ترا ** دان که چشم دل ببستی بر گشا
- Gözün açıkken de tasalanırsan bil ki gönül gözünü yummuşsundur, onu aç!
- آن تقاضای دو چشم دل شناس ** کاو همیجوید ضیای بیقیاس
- Bil ki sıkıntı gönlünün iki gözü de kapalı olduğundandır. Gönül gözü kıyasa sığmaz bir ziya arayıp durmaktadır.
- چون فراق آن دو نور بیثبات ** تاسه آوردت گشادی چشمهات
- O iki ebedî nurun firkati, seni tasalandırmaktadır. Onu koru!
- پس فراق آن دو نور پایدار ** تاسه میآرد مر آن را پاس دار
- O mademki beni çağırmakta, ben de kendime bakayım. Onun cazibesine lâyık mıyım, yoksa çirkin miyim? 90
- او چو میخواند مرا من بنگرم ** لایق جذبام و یا بد پیکرم