English    Türkçe    فارسی   

2
812-821

  • Çünkü Allahtan kimse arlanmaz, Allah’a kimse haset etmez.
  • Fakat halk, Peygamberi de kendisi gibi bir adam sanır, o yüzden ona haset eder.
  • Fakat peygamberin büyüklüğü tahakkuk etti mi, artık ona kimse haset edemez, ona herkes uyar.
  • Şu halde her devirde peygamber yerine bir veli vardır, bu sınama kıyamete kadar daimidir. 815
  • Kimde iyi huy varsa kurtulmuştur; kimin kalbi sırçadansa sınmıştır.
  • İşte diri ve faal imam, o velidir; ister Ömer soyundan olsun, ister Ali soyundan!
  • Ey yol arayan, Mehdi de O’dur, Hadi de O. Hem gizlidir, hem senin karşında oturmakta.
  • O, nura benzer; akıl onun Cebrail’idir. Ondan aşağı olan veli de onun kandilidir.
  • Bu kandilden daha aşağı derece de olan veli de kandil konan yerimizdir. Nura mertebe bakımından dereceler vardır. 820
  • Çünkü Allah nurunun yedi yüz perdesi vardır. Nur perdelerini bu kadar kat bil!