- Bir güzel, peşine bir çirkini takarsa onunla alay ediyor demektir.
- گر لطیفی زشت را در پی کند ** تسخری باشد که او بر وی کند
- Acaba yüzümü nasıl göreyim? Ne renkteyim ki, gündüz gibi miyim, gece gibi mi?
- کی ببینم روی خود را ای عجب ** تا چه رنگم همچو روزم یا چو شب
- Diye can suretimi hayli zamandır arayıp duruyordum. Fakat suretim kimseden görünmüyordu.
- نقش جان خویش میجستم بسی ** هیچ میننمود نقشم از کسی
- Nihayet dedim ki, ayna neden icat edilmiş, ne güne yarar? Herkes nedir, kimdir, kendisini bilsin diye değil mi?
- گفتم آخر آینه از بهر چیست ** تا بداند هر کسی کاو چیست و کیست
- Demirden yapılma ayna suretler içindir. Can yüzünün aynasıysa çok pahalı, çok değerlidir. 95
- آینهی آهن برای پوستهاست ** آینهی سیمای جان سنگین بهاست
- Can aynası ancak sevgilinin yüzüdür. O sevgilinin yüzü ki, o diyardan.
- آینهی جان نیست الا روی یار ** روی آن یاری که باشد ز آن دیار
- Dedim ki: Ey gönül sen küllî bir ayna ara. Denize git, ırmaktan iş bitmez!
- گفتم ای دل آینهی کلی بجو ** رو به دریا کار برناید به جو
- Kul, bu istek yüzünden civarına geldi. Meryem’i hurma fidanına derdi çekti.
- زین طلب بنده به کوی تو رسید ** درد مریم را به خرما بن کشید
- Gönlüm, gözünü görünce o görmemiş göz yok oldu; gönlüm gözün ta kendisi kesildi.
- دیدهی تو چون دلم را دیده شد ** این دل نادیده غرق دیده شد
- Seni ebedî olarak küllî bir ayna gördüm. Gözünden kendi suretimi müşahede ettim. 100
- آینهی کلی ترا دیدم ابد ** دیدم اندر چشم تو من نقش خود