English    Türkçe    فارسی   

2
92-101

  • Acaba yüzümü nasıl göreyim? Ne renkteyim ki, gündüz gibi miyim, gece gibi mi?
  • Diye can suretimi hayli zamandır arayıp duruyordum. Fakat suretim kimseden görünmüyordu.
  • Nihayet dedim ki, ayna neden icat edilmiş, ne güne yarar? Herkes nedir, kimdir, kendisini bilsin diye değil mi?
  • Demirden yapılma ayna suretler içindir. Can yüzünün aynasıysa çok pahalı, çok değerlidir. 95
  • Can aynası ancak sevgilinin yüzüdür. O sevgilinin yüzü ki, o diyardan.
  • Dedim ki: Ey gönül sen küllî bir ayna ara. Denize git, ırmaktan iş bitmez!
  • Kul, bu istek yüzünden civarına geldi. Meryem’i hurma fidanına derdi çekti.
  • Gönlüm, gözünü görünce o görmemiş göz yok oldu; gönlüm gözün ta kendisi kesildi.
  • Seni ebedî olarak küllî bir ayna gördüm. Gözünden kendi suretimi müşahede ettim. 100
  • Nihayet ben, beni buldum, iki gözünde aydın bir yol gördüm, dedim