- Dağdan alsan da yerine koymasan dağ bile yerin de kalmaz, yok olur gider.
- گر ز که بستانی و ننهی بجای ** اندر آید کوه زان دادن ز پای
- Şu halde her an yerine karşılık koy ki: “Secde et de yaklaş” ayetinin maksadı neyse bulasın.
- پس بنه بر جای هر دم را عوض ** تا ز واسجد واقترب یابی غرض
- Bütün işlere böyle çalışma, dindeki işten başka iş için savaşma.
- در تمامی کارها چندین مکوش ** جز به کاری که بود در دین مکوش
- Sonra sonunda tamamlamadan geçip gidersin. İşlerin sona ermez, ekmeğin de ham kalır.
- عاقبت تو رفت خواهی ناتمام ** کارهاات ابتر و نان تو خام
- O mezarını lâhdini yapma işi taşla, tahtayla, kilimle, keçeyle olmaz. 130
- وان عمارت کردن گور و لحد ** نه به سنگست و به چوب و نه لبد
- Kendine gönülde bir mezar kazman, onun benliğinin önünde bu benliği görmen gerektir.
- بلک خود را در صفا گوری کنی ** در منی او کنی دفن منی
- Onun toprağı olman, gamına gömülmen lâzım ki nefesin, nefesinden yardımlara nail olsun, nefesin kutlu ve tesirli bir hale gelsin.
- خاک او گردی و مدفون غمش ** تا دمت یابد مددها از دمش
- Mezara türbe yapmak, üstüne kubbe kurmak, mana sahiplerine makbul değildir.
- گورخانه و قبهها و کنگره ** نبود از اصحاب معنی آن سره
- Bir bak da gör, diri iken atlaslara bürünen kişinin aklını o ipekler, o atlaslar hiç fazlalaştırır, onun reyine isabet verir mi?
- بنگر اکنون زنده اطلسپوش را ** هیچ اطلس دست گیرد هوش را
- Canı Münker ve Nekir’in azabına uğramış, gamlı gönlünde de gam akrepleri yer tutmuştur. 135
- در عذاب منکرست آن جان او ** گزدم غم دل دل غمدان او