English    Türkçe    فارسی   

3
1681-1690

  • O arada zahidin eli de yanlışlıkla kesildi. Cellât, ayağını kesmek üzereyken,
  • Rütbesi pek büyük bir atlı gelip yetişti, cellâda “Behey köpek kendine gel.
  • Bu, filan Şeyhtir, Allah abdalıdır. Neden onun elini kestin?” diye bağırdı.
  • Cellât, elbisesini yırtıp giderek yana yakıla şahneye hali anlattı.
  • Şahneye yalınayak geldi, Allah şahit ki bilmedim diye özürler dilemeğe, 1685
  • Ey kerem sahibi, ey cennetliklerin ulusu, bu kötü işi affet, hakkını helâl eyle. Beni bağışla demeye başladı.
  • Şeyh dedi ki: “Ben, bunun sebebini biliyor, suçumu anlıyorum.
  • Ben onun yemininin hürmetini terk ettim, onun adaleti de benim (yeminimi) sağ elimi kestirdi!
  • Ben kötü olduğunu bildiğim halde ahdimden döndüm. Bunun kötülüğü elime geldi.
  • Ey vali, sevgilinin hükmüne elimiz de feda olsun, ayağımız da, beynimiz de, derimiz de! 1690